Daha önce okumuştum ki tekrar okuma fırsatı buldum. Günümüz müslümanların düştüğü durumu anlatan ve istifa de edeceğinizi düşünerek; Milli Gazete yazarı Abdülaziz Kıranşal'ın "Bize de böyle bir zamanda imtihan düştü" konulu yazısı. Bu yazıyı okumanız ve paylaşmanız dileğiyle...

Kırk gün boyunca kılıcını bileyerek Hz. Ali’yi öldürmeyi kendisine nasip etmesi için Allah’a dua eden İbni Mülcem gibi din adına, Allah adına, dava adına kendi kardeşlerimizi harcadığımız, acımasızca birbirimize kıydığımız bir zamanda imtihan oluyoruz...

Uğruna mücadele verdiğimiz değerleri ihmal ettiğimiz, ideallerimizi unuttuğumuz, hedeflerimizden saptığımız, bilincimizi kaybettiğimiz, ihlâsımızı yitirdiğimiz, kardeşliğimizi katlettiğimiz, eminliğimizi mahvettiğimiz, modern bir “Fetret Döneminde” imtihan oluyoruz...

Kavimleri helak eden içki, kumar, zina, faiz, ırkçılık, eşcinsellik dâhil bütün günahların resmileştiği, kurumsallaştığı, vergiye tabi olduğu, reklâmının yapıldığı, modern bir “Cahiliye Döneminde” imtihan oluyoruz...

Namazın kötülüklerden alıkoymadığı, tesettürün örtmediği, ilmin istikamet vermediği, nasihatin tesir etmediği, ölümün ibret olmadığı, helalin tercih edilmediği, haramın reyting yaptığı bir zamanda imtihan oluyoruz…

Sokakta görünce yüzümüzü çevirdiğimiz bütün ahlaksızlıkları ve sapkınlıkları akşam olunca evimizde, eşimizle, kızımızla, oğlumuzla dizi ve film olarak heyecanla takip ettiğimiz, normalde kapımızın önünden bile geçmesine izin vermeyeceğimiz, kızımızın ve oğlumuzun yanına bile yaklaştırmayacağımız şahısları, artist ve sanatçı diye sevip, hayran olduğumuz bir zamanda imtihan oluyoruz…

Dışarıda savaştığımızı söylediğimiz yedi düvelin tüm kültür ve ahlaksızlığını, dizilerle evlerimize soktuğumuz, faizle ticaretimize bulaştırdığımız, loto, toto ve milli piyangoyla nesillerimize sunduğumuz, NATO ve İncirlik üsleriyle topraklarımızda ağırladığımız, hak ve batılı birbirine karıştırdığı bir zamanda imtihan oluyoruz…

Her ay faiz yiyenlerin, sene de bir ay oruç yiyenlere hayret ettiği, açıktan faiz yiyenlerin açıktan oruç yiyenlere nasihat ettiği, kul hakkı yiyenlerin haktan hukuktan bahsettiği, bir namaz ve oruç ilmihalinden daha çok bir “kul hakkı ilmihaline” ihtiyaç duyduğumuz ahir bir zamanda imtihan oluyoruz...


Gece yarısına kadar dizi izlemekten şişmiş gözlerimizle, Efendimizin (s.a.s) ayaklarının gece ibadetiyle nasıl şiştiğini, en mükellef sofralarda dolan midelerimizle Efendimizin (s.a.s) açlıktan karnına nasıl taş bağladığını anlattığımız, büyük bir eylem ve söylem krizi yaşadığımız bir zamanda imtihan oluyoruz…

Randevusuna dikkat etmeyen, aldığı borcu ödemeyen, verdiği sözde durmayan, gıybet etmekten çekinmeyen, yüzüne güldüklerini arkadan çekiştiren, akrabalarıyla dargın, camiden, cemaatten, Kur’an’dan ve zikirden uzak, ihale kovalamakla meşhur, koca koca adamların dava edebiyatı yaptığı bir zamanda imtihan oluyoruz…

Uğruna bedeller ödediğimiz başörtümüzün bir makyaj malzemesine, sakalımızın bir aksesuara, İmam hatibimizin bürokratik bir referansa, geçmişte verdiğimiz mücadelemizin tatlı bir hatıraya dönüşerek “ruhumuzu” kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığımız bir zamanda imtihan oluyoruz…

Yüzde doksan dokuzu Müslüman bir millet olmamıza rağmen, yaşadığımız tüm ekonomik, sosyal, siyasi ve ahlaki krizlere dair İslam’ın, Kur’an’ın, Sünnetin ne dediğini, çözüm olarak ne önerdiğini, neleri teklif ettiğini zerrece dikkate almadığımız bir zamanda imtihan oluyoruz…

Milletçe dün söylediğini bugün inkâr etmek zorunda kalan, bugün övdüğünü yarın yermek zorunda kalan, dengeleri gözetmek için çırpınıp duran, güç merkezi değişince de ortada kalan, önüne gelene iftira eden,  Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz, yüzü kızarmaz, bir avuç sosyal medya trolünün elinde kaldığımız bir zamanda imtihan oluyoruz…

Birçoğumuzun hayatından, namazı, başörtüsünü ve sakalı çıkardığımızda geride İslam namına bir şeyin kalmayacağı bir Müslümanlıkla avunduğumuz bir zamanda imtihan oluyoruz…

Allah’ımız imtihanı geçenlerden eylesin…