Ülkemize Savaş Açan Alçaklara İbretlik Bir Hatırlatma

Veysi ERKEN

İlk haçlı seferinden beri İslam ve Mazlum coğrafyalara Siyonist haçlı zihniyetinin saldırılarının ve tahribatlarının bitmediğine ve bitmeyeceğine inanıyorum.

Bunu tecrübelerime dayanarak söylüyorum ve yazıyorum.

Özellikle düşüncesini, fikriyatını ve silahını Müslüman’a ve mazluma çeviren her yapıyı Siyonist haçlı zihniyetinin maşası, uşağı, piyonu ve lejyoneri olduğuna inanıyorum.

Adı ister FETÖ, ister DEAŞ, ister Boko Haram, tapınakçı veya YPG olsun fark etmez hepsi bir ve beraberdir.

Hepsi ahtapotun farklı kollarıdır.

Hepsinin beyni aynıdır.

Siyonist haçlı zihniyetinin merkezinden idare ediliyorlar.

Yöntemleri de aynıdır.

Yalan, iftira, inkâr, tehdit, şantaj başvurdukları başlıca yollardır.

Maalesef her kuruma sızmış vaziyetteler.

Seçim sathında bile yaydıklarıyla kimlere hizmet ettiklerini faş ediyorlar.

Tabi ki, ruhlarını satmış, kiralamış ve uşak olma sıfatını kazanmış alçaklardan tek başlarına Avustralya devletine savaş açmış iki yiğidin davranışını beklemiyorum.

Çünkü onlar emel ve ülkülerini Siyonist haçlı zihniyetinin merkezleri olan İsrail, A.B. D, Pensilvanya, Londra ve diğer yerlerle birleştirmişlerdir.

Daha doğrusu onların emirlerine amade olmuşlardır.

Neyse;

“Çağrımız İslam’da Dirilişedir” ülküsünün peşinde koşan ve hayal kuran dostlara o iki yiğit gibi yiğitliğinizi devam ettiriniz ve sadece cenabı Allah’ın huzurunda eğiliniz ki, Türkiye felah bulsun, İslam ve mazlum coğrafyaların ümidi olmaya devam etsin.

Ve sizi alçakların unutturmaya çalıştıkları yaşanmış gerçek bir kahramanlık destanı ile baş başa bırakayım.

“AVUSTRALYA'YA SAVAŞ AÇAN İKİ TÜRK ASKERİ

Avustralya Devleti, Çanakkale savaşlarından önce ilk resmi savaşını iki Türk ile yapmıştır.

Yıl 1912, İngilizler Hindistan’ı işgal eder…

Osmanlı Devleti 350 adet denizci levent ile Hindistan’a yardıma gider. Buradaki savaşlarda 40 kadar Türk esir düşer. Savaş bittikten sonra İngilizler, bu 40 Osmanlı esir askerini gemilerde çalıştırmaya başlarlar. Bir İngiliz gemisi Avustralya’ya geldiğinde, esir iki Osmanlı askeri bir yolunu bulup gemiden kaçarlar.

Esas hikâye bundan sonra başlar…

Abdullah ve Mehmet adındaki bu iki Türk, Avustralya’da kendilerine yeni bir hayat kurarlar. İşleri ve kazançları iyidir ama onların kulağı sürekli Anadolu’da ve memleketlerindedir… Dünya kaynamaktadır… Balkanlar, Ortadoğu ve İngilizlerin işgal ettiği Türk yurtları…

İşte tam bu sırada (1915) Avustralya hükümeti, İngilizlerle birlikte Çanakkale’ye asker çıkarmaya karar verir. Bizim iki Osmanlı askeri olayı duyarlar ve hemen buluşarak, durum değerlendirmesi yaparlar. Alırlar kâğıdı, kalemi ve yazarlar:

“Sayın Avustralya yetkilileri…

Biz iki Türk askeri, ülkenizde bulunuyoruz. Duyduk ki, devletimiz Osmanlı'ya Avustralya devleti olarak savaş açmış ve Çanakkale’ye asker göndermişsiniz. Bundan dolayı iki Türk askeri olarak biz de Avustralya devletine savaş açmış bulunmaktayız. Bu bir “Osmanlı savaş fermanı“dır. Avustralya’ya duyurulur.”

Avustralyalı yetkililer bu mektubu alırlar, okurlar ancak önemsemezler…

İki Osmanlı askeri, Karahisar diyarından Tarakçıoğlu Mehmet, Karadeniz diyarından Menteşoğlu Abdullah, Sydney’in 250 km uzağında “whıte rock” denilen bölgede siper alırlar. Avustralyalı yetkililer Çanakkale’ye gönderilmek üzere asker ve silah toplayıp, tren ile buradan limanlara sevk etmektedir. Dondurmacı Abdullah’ın beyaz gömleği vardır, kasap Mehmet’in de kırmızı önlüğü… Gömlek ve önlüğü sökerek 3 hilalli bayrak yaparlar ve bu bayrak ile düşmana savaş açarlar…

İki Türk askeri dönemeçlerde tren raylarını sökerek 3 tren devirirler. Üçüncü trende askeri mühimmat bularak silahlanırlar. Aynı bölgede 8 karakol basar ve karakollardaki askerlerin tamamını vururlar.

Ne olduğunu bir türlü çözemeyen Avustralyalılar, sonunda iki Osmanlı askerinin yazmış olduğu mektubu anımsarlar. Bizim askerlerimizi yakalamak için bölgeye tren ile 250 kadar asker gönderirler.

Çaresiz kalan Avustralya devleti ilk resmi savaşına girer, karşı tarafta ise yalnızca iki Türk… Tren ile gelen 250 kadar Avustralya askerini pusuya düşüren iki babayiğit trene saldırırlar… 60 kadar Avustralya askerini öldürürler… Çok şiddetli çatışmalar sonucunda, iki Anadolu aslanı bu karlı dağlarda şehit düşer…

İki askerimizin mezarı şu anda Sydney’e 250 km uzakta olan “whıte rock” dağlarında bulunmaktadır. Nur içinde yatsınlar…

Bu iki yiğidin hakkını teslim eden Avustralya, o bölgeye “Türk Kayalıkları” adını vermiştir.

Tarih yazan kahraman askerlerimiz insanlığa İSTİKLÂL VE ONUR MÜCADELESİ VE ZULME KARŞI DİRENİŞ mücadele örneği sunmuş, ruhunuz ŞÂD OLSUN ey korkusuz kahramanlar, makamınız elbette en yüksek makam CENNETTİR.”

Selam ve Sabırla…