Bilgelik, neyin peşinden gidilmesi gerektiğini ve neyin bırakılması gerektiğini bilmektir. Cahillik ise, sadece az bilgiye sahip olmak anlamına gelmez. Gerçek cahillik, bilgiyi kullanamamak, onu doğru değerlendirememek ve içsel bulanıklık içinde kaybolmaktır.

İyilikte Israr

Hayat, akıp giden bir nehir gibidir. Her insan, bu akışın içinde kendi yolunu çizer. Ancak bu yolculukta önemli olan, neye tutunduğumuz ve hangi değerlerde ısrar ettiğimizdir. İyilik, insanın varlığını anlamlandıran, ruhunu besleyen ve yaşamı bereketlendiren en güçlü değerdir. Bu yüzden, iyilikte ısrar etmek gerekir. Çünkü iyilik, insanın hem kendisiyle hem de çevresiyle uyum içinde olmasını sağlar. Bir tohumun toprağa kök salması gibi, iyiliğe sarılan insan da hayatta derinleşir ve gelişir.

Fakat iyilik dışında bir şeyde ısrar etmek, çoğu zaman boşuna bir çabadır. Çünkü insan, hatalı bir düşüncede, yanlış bir tavırda ya da bencilce bir istekte ısrar ettikçe, sadece kendi yolunu tıkar. Bilgelik, neyin peşinden gidilmesi gerektiğini ve neyin bırakılması gerektiğini bilmektir. Oysa cahillik, sadece az bilgiye sahip olmak anlamına gelmez. Gerçek cahillik, bilgiyi kullanamamak, onu doğru değerlendirememek ve içsel bulanıklık içinde kaybolmaktır.

Cahil insan, bilgiyi bir ışık olarak görmek yerine, onu kendi korkularının, gururunun ve bencilliğinin gölgesinde hapseder. Bilgiye sahip olsa bile onu yanlış yerde, yanlış şekilde kullanır. Endişeleriyle boğulur, kuruntularına kapılır, kendini haklı çıkarma çabasına girer. Sonunda, bilgisi olsa da o bilgiye ulaşamayan, gören ama göremeyen, bilen ama anlayamayan birine dönüşür.

Oysa gerçek bilgelik, insanın hem bilgisini hem de yüreğini açmasıyla mümkündür. İnsan, iyiliğe ve adalete sarıldıkça, bilgisini faydaya dönüştürdükçe, ruhu genişler. Asıl mesele, bilgiye sahip olmak değil, onu doğru zamanda, doğru yerde, doğru niyetle kullanabilmektir.

Bu yüzden, hayatta en çok iyilikte ısrar etmeliyiz. Çünkü iyilikte ısrar, bereket getirir; insanın iç dünyasını aydınlatır, yollarını kolaylaştırır. Bilgiyi sahiplenirken onu gurura, korkuya ya da bencilliğe hapsetmemeli; aksine paylaşmalı, yaşatmalı ve faydaya dönüştürmeliyiz. Ancak o zaman, bilgi gerçekten bilgelik olur ve hayatın akışında bizi doğru yöne taşır.

Yusuf Beğtaş

Www.karyohliso.com