Bilim İnsanı Fuat Oduncu
Dünyaca tanınan ünlü bir bilim insanı olan Profesör Dr. Fuat Oduncu, 1970’de Midyat’ta doğdu. Çoğu Süryani gibi, 1974 yılında ailesi ile Almanya'ya göç etti. O tarihten beri Almanya-Füssen’de yaşamaktadır. Hematolog, onkolog ve biyomedikal etikçidir. Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi'nde (LMU) tıp profesörüdür. Onkoloji, palyatif bakım, sağlık ekonomisi ve tıbbi etik alanlarındaki çalışmalarıyla tanınmaktadır.
Bu değerli hocamız, ana dili Süryanice başta olmak üzere, Almanca, Arapça, Türkçe, İngilizce, İspanyolca, Fransızca, İtalyanca ve Latince dillerini akıcı bir şekilde konuşmakta ve yazmaktadır. Bilimsel çalışmaların yanısıra, Süryani kültürüne de ilgi duymakta ve bu alana katkı sunanları desteklemektedir.
Fırsat buldukça anavatan özlemini gidermek için doğduğu toprakları ziyaret etmektedir. Değerli ailesi ile birlikte Mardin’e geldiği son ziyaretinde -(3 Haziran 2021 Perşembe günü)- kadim şehrimizin bir köşesinde, Mardin-Diyarbakır Metropoliti Mor Filüksinos Saliba Özmen ve Mardin Artuklu Üniversitesi Süryani Dili ve Edebiyat Bölümü Başkanı Sayın Profesör Mehmet Sait Toprak hocamızla beraber çok hoş vakit geçirdik. Yarenlik ettik. Gerilere giderek eski anıları tazeledik, canlandırdık. Hasbihal ettik. Ortak anıları yâd ederken hemhal olduk. Eğitimin ve bilimsel çalışmalarının insan yaşamındaki öneminden yola çıkarak gelecek için bazı projeleri konuştuk.
Çünkü eğitim, aklın gücünü ve insanın yeteneklerini geliştirir. Aydınlatan eğitim, zarar vermelerden ve kötü alışkanlıklardan sakındırmayı geliştirir. Onun içindir ki, eğitilmiş insan, işlenmiş toprağa benzetilmektedir.
İşte, eğitimin ve bilim insanı olmanın esas gayesi budur. Bu terbiye olmalıdır. Fuat hocamızın mütevazı kişiliği bütün bunların bir alfabesi gibidir.
Eğitimin öneminden söz etmişken tarihsel bazı şahsiyetlerin özdeyişlerini buraya aktarmanın faydalı olacağına inanıyorum.
Süryani Edebiyatının gözde ismi Nusaybinli Aziz Mor Afrem (306-373), ‘‘eğitim ikinci ışıktır’’ diye yazmaktadır.
‘‘Herkes öğretmendir ve herkes sürekli olarak öğrencidir’’ diyen Psikolojinin duayen babası Abraham Maslow (1908-1970), ‘‘Eğitimin hedeflerinden biri, yaşamın değerliliğini öğretmek olmalıdır’’ şeklinde fikir beyan etmektedir.
Ünlü bilim insanı Albert Einstein (1879-1955) da ‘‘Bir ülkenin geleceği, o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır’’ demektedir.
Bütün mesele, diğerini rahatsız eden değil, diğeriyle paylaşabilen ve diğerini tamamlayabilen olabilmektir... Beraberce bir şeyler yapmak güzel ama diğerinin yaşam alanını rahatsız etmek hoş bir durum değildir.
Einstein dediği gibi; ‘‘Savaşacaksan kendi cehaletinle savaş.’’
Dolayısıyla, önemli ve doğru olanın, hayatın zorluk ve örselenmeleri içinde müşfik olmanın ruhunu kaybetmemek, şefkati çoğaltmak, insanın insana şefkat ve anlayışla bakmasını sağlamaktır. İnsan onurunu yücelterek… Ve de kutsayarak....
Yusuf Beğtaş