Ayağa Kalk İnsanlık!
‘‘Ayağa Kalk İnsanlık!’’ tabiri, değerli dostum yazar/şair Ali Rıza Malkoç’un Gülnar Yayınlarından henüz yeni çıkan 22. Kitabının ismidir.
Düşünsel iyileşmeye ve şifaya davet niteliği taşıyan bir başyapıttır. Kapak dizaynı olarak oldukça albenili görünüyor. İnsandaki (ve bizdeki) insanlığın ayağa kalkması için lazım olan bilgiler işleniyor bu nadide eserde...
Yazarımızın kendine has üslubuyla…
Büyük bir kültürlenme ve yetkinlik içinde..
O yargılayıcı bir dil kullanmaktan ziyade vicdanlara seslenerek ortak yaşam için elzem olan duyarlılığı uyandırma ve farkındalık yaratma derdinde…
Gece-gündüz demeden tıpkı bir arı gibi çalışarak, bir kırdan başka bir kıra, bir çiçekten başka bir çiçeğe, bir gülden başka bir güle konarak oluşturduğu düşünsel peteğini şifalı bir bal gibi sunuyor biz okuyucularına…
Yazılarında (ve dolayısıyla kitaplarında) yorgunluk ve çaresizlik yoktur. Hakikatin ve bilginin ışığı vardır. Adaletin ve hakkaniyetin yol göstericiliği vardır. Ahlak ve erdemin yoldaşlığı vardır.
‘‘Ayağa Kalk İnsanlık!’’ kitabıyla bu değerli yazarımız yine biz insanları/okuyucuları kalıcı donanımlarla yükleyen başarılı bir esere imza attı. Sağ olsun benim de önemli bir yazımı (sayfa 141-145’e) eklemiştir bu çalışmaya. Kendisine teşekkür ediyorum.
Kendisini bu yeni kitabından dolayı içtenlikle kutluyor; çıkmış olduğu aydınlanma ve aydınlatma yolunda daha nice yapıtlara imza atmasını diliyorum.
William Wordsworth (1770-1850), ‘‘Yazmak kalbin nefes alıp verişini kâğıda dökmektir’’ der.
Etkin ve yetkin anlatımıyla, vurgulayıcı cümleleriyle insanı saran ve kuşatan bir yazar olan Ali Rıza Malkoç beyefendiyi her okuduğumda, yüreğinin sesini ve o sesin çınlayan samimiyetini duyuyorum.
Ufuktaki güzel günleri görmek için bekleyen gönüllerin beslendiği uyanmış bir kalp olan bu değerli yazar dostum, hayatı tüm boyutlarıyla inceleyen ve yazan yeni bir akımın temsilcisidir. Anlam bozukluğundan dolayı insanlığımızın dertlerin, sıkıntıların, açmazların, karamsarlığın, moral bozukluğunun girdabına düşmemesi için her daim filozof gibi düşünüyor. Her dem filozofça bıkmadan üretiyor ve usanmadan yazıyor.
Yazar Cemil Meriç’in (1916-1987) deyişiyle söyleyecek olursak: "Karanlıkları devirmek ve aydınlık bir çağın kapılarını açmak için en mükemmel silâh: kalem. Sözle, yazıyla kazanılmayacak savaş yok. Kalem sahiplerine düşen ilk vazife: telaş etmemek, öfkelenmemek, kin kışkırtıcısı olmamak. Halkı okumaya, düşünmeye, sevmeye alıştırmak. Bir kılıcın kazandığı zaferi, başka bir kılıç yok edebilir. Kalemle yapılan fetihler, tarihe mal olur, tarihe, yani ebediyete."
Bu nedenle alçakgönüllü olmayanlar ne bu yazarımızın, ne de başka değerli yazarların anlatımlarından ve vurgularından gerekli dersleri çıkaramıyor. Çıkaramaz çünkü alçakgönüllü olmayı başardığında insan öğrenmeye başlar doğadaki her şeyden ve her canlıdan..
Bu minvalde Hz Mevlana şöyle diyor: ‘‘Neyi düşünürsen o olursun. Neyi hissedersen onu çekiyorsun. Neyi hayal edersen onu belirginleştiriyorsun. Yüreğine ne ekersen onu yaşarsın. Yüreğine korku tohumları ekersen, yaşıyacakların da korkuların olacaktır. Eğer gerçek sevgiyi yaşamak istiyorsan, önce zihnini bürümüş yabani otları, zehirli sarmaşıkları temizle. Sonra yüreğine sevgi tohumları ek. Hasadın sevgi olsun.’’
Ve şöyle devam ediyor yazar Mikhail Naimy (1889-1988): ‘‘Siz insanların cepleriyle ilgilendikçe, nasıl bulursunuz onların kalplerine giden yolu? İnsanların kalplerine giden yolu bulamazsanız, nasıl erişeceksiniz Tanrı’nın kalbine giden yola? Ve Tanrı’nın kalbine giden yola erişemezseniz, ne anlamı var yaşamanızın? Kar diye hesap ettiğiniz kayıp olursa, kaybınızın miktarının büyüklüğünü kim bilebilir? Elde ettikleriniz gerçekten sevgi ve anlayış değilse, boşadır yaptığınız iş.’’
Değerli yazarımızın deyişiyle; ‘‘Mademki yeryüzünde insan olarak bulunuyoruz; dağ, taş, toprak, hayvan, bitki ve diğer canlı/cansız varlıklardan bir farkımız/farklılığımız olması gerekmez mi?’’
İşte ‘‘Ayağa Kalk İnsanlık!’’ adlı bu yeni kitap, değerli okuyucuya o farkın yolunu gösterirken, o farklılığın olmazsa olmazını dile getirmektedir.
Okuyunuz, bunu hissedecek ve göreceksiniz!
Kitabı okumak isteyenler şu verili linkten sipariş edilebilir:
Yusuf Beğtaş