Madde, insani gelişim ve tekâmül için bir araçtır. Bu gelişim ve tekâmül, hayatın akışı içinde, hareket halinde aktif özne olmayı gerektirir. Aktif özne olma sürecinde esas mesele, maddenin alma arzusundan, mananın verme arzusuna geçmektir, geçebilmektir. Yardımlaşma duygularıyla faydalı olmaya gayret etmektir.

Yardımlaşmak veya Faydalı Olmak

Görünen ve görünmeyen farklılıklara karşın insanlar arasında yardımlaşma duygularının aktifleşmesi, yaşamın gayeleri arasındadır. Bu yüzden var olmanın kendisi özünde yardımlaşmak ve faydalı olmakla anlam kazanır. Başka türlü hayatın anlamını yakalamak mümkün değildir.

Madde, insani gelişim ve tekâmül için bir araçtır. Bu gelişim ve tekâmül, hayatın akışı içinde, hareket halinde aktif özne olmayı gerektirir. Aktif özne olma sürecinde esas mesele, maddenin alma arzusundan, mananın verme arzusuna geçmektir, geçebilmektir. Yardımlaşma duygularıyla faydalı olmaya gayret etmektir.

Zira gösterişe ve beklentiye kapılmadan yardımlaşmak ruhun özüdür. Yaşamak için oksijene ne kadar ihtiyaç varsa, faydalı olma maksadıyla işleyişe pozitif katkı sunmak, yardımlaşmak, hayatı ve dünyayı olduğundan daha iyi yapmak, devamlılık açısından hayati önem taşır.

Hubo Anbarlı Eliyo

Kötülüğü zorlayan şartlara rağmen, iyiliği terk etmeden, haksızlığa başvurmadan, vicdanların ve yüreklerin sesini güçlü tutmanın yolu, şaşmaz bir adaletten ve sağlam bir maneviyattan geçer. Aksi takdirde olumsuzluk önyargısı, kayıtsızlık ve bağnazlık aktif olur.

Bunu bertaraf etmek için ussal zenginliğe işaret eden Süryani kültürünün parlak siması Suruçlu Mor Yakup (MS 451-521) şöyle yazar: ‘‘Cehalet eken, sefalet biçer. Eğitimle alışveriş çoğaldıkça, akıl zenginleşir.’’ Bu zenginleşmede hakikat insanın yaşam pusulası olmalıdır. Denildiği üzere, ‘‘Hakikati bileceksiniz ve hakikat sizi özgürleştirecektir’’ (Yuhanna 8: 31).

Unutulmasın ki, özgür olmak ve hakikati kavramak, nefsani/egosal bağlardan sıyrılmaya bağlıdır. Yani gönül aynası temiz ve pürüzsüz olmalıdır. Temiz yürekle ilahi hakikati hatırlamak bütün yardımlaşmaların ve iyileşmelerin anahtarıdır. Çünkü insan hakikate yakınlaştıkça, kendi onuruyla birlikte başkalarını da kollayan doğal yeteneğine ve yardımlaşma duygularına daha çok yaklaşmış olur.

Zira hakikati bilmeden ve ondan beslenmeden, bilinenlerin, öğrenilenlerin başarıyla uygulanması mümkün değildir. Bu yüzden Süryani kültürünün başka özgün kalemi Antakyalı Mor İshak (ö: 491) şöyle der: ‘‘Hakikat makamdan, gayret yetkiden üstündür. Adalet de, kurallardan ve düzenden kıdemlidir.’’

Yusuf Beğtaş