- Ey Âdemoğulları! Size mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süsleneceğiniz elbise yarattık.
Hayâ, edep, ahlak, inanç ve insanlıktan nasibini almamış, insan ve gazeteci kılıklı şeytanlar Yemenli Tevekkül Karman isimli insan hakları aktivistine başörtüsü ile ilgili iz’an dışı eleştirilerde bulunuldu.
Haber şöyle. “Barış Ödülü sahibi Yemenli Tawakkul Karman, gazeteciler tarafında giydiği başörtüsünün akıl ve eğitim seviyesi ile orantılı olmadığı yönünde eleştiriler aldı.”
O da cevap verdi: “İnsan ilk zamanlarda neredeyse çıplaktı ve zekâsı geliştikçe kıyafet giymeye başladı. Bugün olduğum ve giydiğim şey insanın başardığı en yüksek düşünce ve medeniyet seviyesini temsil ediyor” dedi.
Evet, şeytanların zekâ seviyelerine uygun bir cevap vermiş oldu. Örtü ile akıl ve eğitim seviyesini ilişkilendirmek kötü niyetli değilse geri zekâlılık ve aptallık belirtisidir. “İnsan ilk zamanlarda neredeyse çıplaktı ve zekâsı geliştikçe kıyafet giymeye başladı. Bugün olduğum ve giydiğim şey insanın başardığı en yüksek düşünce ve medeniyet seviyesini temsil ediyor” cevabı geri zekâlılara verilebilecek en güzel cevaplardan biridir.
Unutulmamalıdır ki, şeytanın yolunu izleyenler hem geri zekâlı hem de aptal hükmündedir.
Ve.
İnsanı kandırmakla meşguller.
Ayetlerde şeytanın insanları kandırdığını “Böylece ikisini de ayartmış oldu. Ağacın meyvesini tattıklarında ayıp yerleri kendilerine göründü. Ve cennet yapraklarından üzerlerini örtmeye başladılar. Rableri onlara, “Ben size o ağacı yasaklamadım mı ve şeytanın size apaçık bir düşman olduğunu söylemedim mi?” diye seslendi. Dediler ki: “Ey rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz, bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz!” Allah, “Birbirinize düşman olarak inin! Sizin için yeryüzünde bir süreye kadar yerleşme ve faydalanma vardır” buyurdu; “Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan diriltilip çıkarılacaksınız” dedi. Ey Âdemoğulları! Size mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süsleneceğiniz elbise yarattık. A’râf 22-26” ifadeleriyle izah edilmekte ve dünyada mahremiyet için “örtü” yaratıldığı anlatılmaktadır.
Demek ki, örtüye ve örtünmeye karşı tavır almak geri zekâlılık ve aptallık göstergesidir. Maalesef ülkemizde şeytanın yolundan giden art niyetli, geri zekâlı ve aptalların sayısı artmaktadır.
Tabii ki, bunun başlıca nedenlerinden biri de gayrı İslami talim ve terbiye politikalarıdır.
John Taylor Gatto ülkemizde ve dünyada takip edilen eğitim sistemini “Eğitim: Bir Kitle İmha Silahı” ve “Aptallaştıran Eğitim” olarak nitelendirmekte ve eleştirmektedir.
Tevekkül Kerman’a eleştirilerde bulunan gazeteci kılıklı şeytanlar da bu tezgâhtan geçmiş ve aptallaştırılarak geri zekâlı mahlûklara çevrilmişlerdir.
Gazeteci kılıklı geri zekâlı şeytanları ve efendilerinin “örtü” düşmanlığı bitecek değildir.
Kabil” ruhlu ve tıynetli olan şeytani taifeye karşı daim olarak teyakkuz halinde olunması şarttır.
Ülkemiz açısından konuya baktığımızda gereken mevzuatın düzenlenmesi gerekir.
İhmal edilmemesi icap eder.
Anayasanın 24. Ve 41. Maddelerinde yapılmak istenen ve kadük olan düzenleme küçük bir başlangıç adımı olabilirdi.
Seçimlerde önce bu adım mutlaka atılmalıdır.
Selam ve Sabırla...