Başlığı okuyan herkesin , “Neler olmuyor ki” deyişini duyar gibiyim. Aynen öyle. Neler olmuyor ki hayat dediğimiz bu zaman diliminde. Evet, bu haftaki yazımızın konusu hayat. Hayatta neler oluyor sorusunun cevabına geçmeden önce hayatın ne tür anlamlar barındırdığına bir bakalım. Nedir peki hayat. Literatürde hayatın eş anlamlısı yaşamdır. Yani yaşamak. Cümle içinde kullanırsak , “Hayatını yaşıyor”, “Hayatta inanmam!”, “Bu nasıl hayat?” Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz.” şeklinde örnekler verilebilir.
Bir başka anlamda ise, Ezan okunması ile Namaz kılınması arasındaki gibi kısa geçen, her canlıya bahşedilmiş geçici süreye “Hayat” denir. Başka bir ifadeyle ömür diye biliriz. Ezan ile namaz arası ne demek peki? İnsanlar doğunca namazı kılınmaz ezanı okunur, ama ölünce ezanı okunmaz namazı kılınır. Doğunca okunan ezan ölünce kılınan namazı içindir. İşte hayat, yani ömür; ezan ile namaz arasındaki gibi kısa ve çabuk geçen zaman dilimidir. Ne mutlu hayatını Allah’ı razı etmek için yaşayan, ömrünü iman üzere geçiren ve iman üzere son nefesini verenlere.
Evet, gelelim yazı başlığımızın cevaplarına. Neler olmuyor ki hayatta… İmtihan gereği her türlü şey yaşanıyor hayatımızda. İnsanlar için, Allah’ın( Celle Celalühü) dünyada belirlediği geçici bir süre vardır. Bu süre zarfında imtihan gereği insanın başına türlü haller gelir. Başa gelen iyi ya da kötü hallerin kul tarafından nasıl karşılandığı önemlidir. İnsanın başına ne gelirse gelsin yapıp ettikleri sebebiyle olduğunu unutmamalıdır. Kötü durumlara sabreder ve Allah’a güvenir ise günahlarına kefaret olur. İyi şeylere şükreder iyi işlere devam ederse Allah’ın lütfuna mazhar olur. Kim zerre miktarı iyilik yaparsa karşılığını görür, yine kim zerre miktarı kötülük yaparsa karşılığını gâh bu dünya da gâh ebedi ahrette mutlaka görecektir.
Peki, hayatımızda neler oluyor?
Yukarıda belirttiğimiz üzere hayatımızda iyi ve kötü çok şeyler oluyor. Hangisi daha fazla oluyor gibi bir istatistik yok elimizde ama, insanların yaşamlarına, birbirleri olan ilişkilerine baktığımızda bir fikir sahibi oluyoruz. Nitekim içerisinde olduğumuz zaman diliminin , ahir zaman ( zamanın sonu) olduğu gerçeğini göz onunda bulundurursak kıyametin(büyük gün) küçük alametlerinin hemen hepsinin vuku bulduğunu biliyoruz. Bu alametlerin hepsini burada açıklamak zor , amma tek bir alameti söylersek; yaklaşık 2 yıldır pençesinde olduğumuz Coronavirus illetini, -bulaşıcı hastalıkların dolayısıyla ölümlerin artması- alametine örnek verebiliriz. Ve tüm musibetlerin yapıp ettiklerimizden dolayı başımıza geldiğini, bunun ,Allah tarafından bizlere ,pişman olup tövbe ederek kötü amellerimizi terk etmek için bir fırsat/uyarı/kefaret şeklinde verilen bir lütuf olduğunu unutmamalıyız.
Peki, bu fırsatı değerlendiriyor muyuz? Ne yazık ki vaziyet, bu musibetlerden çok azımızın hariç ibret alınmadığını gösteriyor. Şeytan tam gaz faaliyetlerini sürdürüyor. İnsi avenelerine görevi devretmiş, Allah’a isyan başta olmak üzere kebair (büyük) günahların işlenmesini sağlıyor. Cinayet, hırsızlık,kul hakkı,fuhuş, faiz, tefecilik, nesli ahlaksızlaştırma, uyuşturucu,kötülüklerin anası içki gibi hasletler toplumda almış başını gidiyor. Bunlara bağlı olarak bu filler maalesef 12 yaşlara kadar inmiş durumda. Allah’ın gazabını üzerimize çekiyoruz. İçimizdeki beyinsizler yüzünden iyilerde helak olacak. İyilerin helak olması kötü olmaları sebebiyle değil kötülüklere (münker) engel olmayıp, iyiliği yapmak ve yaptırmak(emri bil maruf) gibi önemli olan bu Allah’ın emrini unutmalarındandır. Unutmayalım ki kötü fiillerinden dolayı helak edilen Hazreti Lut (aleyhisselam) ın kavminin içinde zikir ehli ve iyi olan kimseler çok idi. Ama tek hataları yapılan kötü fiillere karşı koymamaları, neme lazım demeleridir. Bu nedenle onlarda bu kavimle helak olmuşlardır.
Tam şu an, o zamanı yaşıyoruz gibi. Neler oluyor hayatta derken şunu ifade etmek istedik. Lut kavminin yaptıkları kötü fiilin kat be kat fazlası bugünkü toplumumuzda mevcut maalesef. Neler olmuyor ki hayatta…
Beyinleri ele geçirilmiş online oyunlara esir olmuş bir gençlik, 4 yaşından itibaren neslin zihinlerini bulandıran bazı TV ve internet yayınları, İslam’a düşmanlığı yaşam felsefesi haline getiren aydın geçinen bazı medya silahşörleri, işi gücü insanların emeklerini sömürmek olan kibir abidesi bazı zenginler, devletin imkanlarını şahsi menfaati için seferber ederek güç ve makam devşirenler. Faiz işleterek zengin olan ve zor durumdaki insanları tuzaklarına düşüren tefeciler… Listeyi çokça uzatabiliriz ama bu kadarı kâfi sanırım.
Bunlarla birlikte iyi şeyler ve iyi şeyler yapanlar da var tabi ki. Neslin ihyası için etkinlik yapan STK, kötülüklerin önlenmesi için çalışan siyasi parti, insanların faydalanması için yayın yapan TV, dertleri insanların kurtuluşu olan, imanlarının tehlikede olduğunun farkında olan, Allah’ın dininin toplumun yaşamında yer etmesi için çalışan. Yani hem dünya hem ahretin kurtuluşu için canından, malından ve ailesinden vazgeçenler yok mu ? Var tabi. Böylelerinin sayılarının artması duası ile…