Doğal Olmak
Doğal halimiz ruhtur. O ruhun özü ve cevheri saf sevgidir. Samimiyettir. Işıktır. Şefkattir. Adalettir. Hakkaniyettir. Dürüstlüktür. Terbiyedir. Ahlaktır. Erdemdir. İyi olan her şeydir.
Çünkü o öz ve o ruh ilahi yansımadır. O özde ve o ruhta kötülük ve bencillik adına bir şey yoktur.
Ancak kaynak temiz olsa da, bazen en berrak su bile, ‘nedensellik ilkesi’ gereği aktığı kanalın ve yerin olumsuz koşullarından etkilenir ve kirlenir. Böylelikle insandaki doğallık ve dinginlik bozulur. Düşünsel ve ruhsal yenilenme olmadan bozulan bu doğal durumu düzeltmek kolay değildir.
Doğallığı korumak ve dinginliği yakalamak için nefsani çamurdan temizlenmek şarttır. Kuşkusuz bu temizlik gelişim ve büyüme çabalarına, içsel ve dışsal disiplinlere bağlıdır.
Burada esas mesele, ilahi hakikatlerden gelen enerjiyi kirletmeden -olduğu gibi- hayata akıtmaktır. Akışa karşı koşan sanal/sahte benliği ve egoyu aşarak, daha hakiki bir varoluş biçimi olan öz benlikle (ruhla) tanışmaktır. Hayatı bu ruhla devam ettirmektir. Bu farkındalık gelişmezse, ruhun enerjisi nefsin kirli filtrelerinden süzülünce, kirlenir ve negatifleşir. Nefsin kirli filtrelerinden çıkan negatif enerji de sahte benliği ortaya çıkarır. İçsel varlıkta (ruhta) bulunan enerji kirlenmeden temiz çıkarsa ve hayata pozitif şekilde akarsa ancak o zaman doğallık (hakiki benlik) ortaya çıkar.
Asıl olan, hayatı ayakta tutan, gelişimi sağlayan, doğallığı ayakta tutan bu hakiki benliktir.
Hiç bir öğreti veya hakiki benliği anlayan hiç bir üstat doğal olandan başka bir şey söylemez, öğretmez..
Doğal olan zaten iyidir ve o yapılmaz. Doğal olan akış içinde sadece kendi doğallığıyla yaşanır. Ve çabasızsa olur...
Kendinde olmak doğaldır. Kendinde kalmak doğaldır. Dürüst olmak doğaldır. Çalışkan olmak doğaldır. Samimi olmak doğaldır. İyi olan her şey doğaldır.
O doğallıkta sevmek ve şefkat vardır. Zira sevmek ve şefkatli olmak doğaldır...
Doğal olanlar insani hakiki benlikte tutar. Doğal olmayanlar ise insanı hakiki benlikten uzaklaştırır. Sahte benlikte tutar.
O halde -tahakküme yeltenmeden ve üstünlüğe kapılmadan- kendimizde kalarak çalışmalıyız. Kendimizde kalarak iş yapmalıyız. Kendimizde kalarak ibadet etmeliyiz. Kendimizde kalarak söylem geliştirmeliyiz. Kendimizde kalarak faaliyet yürütmeliyiz. Kendimizde kalarak akışın içinde olmalıyız. Kendimizde kalarak hayatı yaşamalıyız. Kendimizde kalarak hayata katkı sunmalıyız.
En önemlisi kendimizde kalarak öğrenmeliyiz ve gelişmeliyiz....
Doğallığı bulandırmadan ve hakiki benliği bozmadan...!
Yusuf Beğtaş