Bir Kavim Kendini Değiştirmedikçe

Veysi ERKEN

Kavim kelimesi bir kaç anlamda kullanılmaktadır. Bu anlamlardan birisi “topluluk”tur. Bugünkü ifadelerle sosyolojik toplulukları da ifade etmektedir.

Cenabı Allah topluluklara kendilerini değiştirmedikçe (olumsuz anlamda) onları değiştirmeyeceğini ve onlara verdiği nimeti kesmeyeceğini ifade etmektedir.

Bu konuda şu iki ayeti belirtmek yeterlidir.

“Onun önünde ve arkasında Allah'ın emriyle onu koruyan takipçiler/melekler vardır. Bir toplumu oluşturan fertler kendi iç dünyalarındakini değiştirinceye kadar, Allah onların oluşturduğu toplumu değiştirmez. Allah bir topluma kötülük diledi mi, artık onun için geri çevrilme diye bir şey yoktur. Onların Allah'tan başka yardımcıları da yoktur. Rad-13”

“Bu böyledir. Bir toplum, kendilerinde bulunanı değiştirmedikçe, Allah da onlara verdiği nimeti değiştirmez. Şüphesiz Allah işitendir; bilendir.[Enfal-53”

Topluluklara bu zeminde baktığımızda hem dar anlamda hem de geniş anlamda topluluğun kendini değiştirdiğini, kötü vasıflarla vasıflanmaya başladığını görüyoruz.

İktidar gücünün getirdiği olumsuz değişimin sonucu hüsran olmuştur. Özellikle masa, kasa ve nisa konusunda yaşanılan zafiyet beraberinde nimetin kesilmesini getirmiştir.

Aynı olumsuz değişim daha geniş toplum yapısında oluşmuş ve görünen manzara itibarıyla nimetin kesileceğine dair emareler ortaya çıkmıştır.

Dün “çağrımız İslam’da dirilişedir” nidalarıyla yeri göğü inletenlerin bir kısmı maalesef yıkımı beraberinde getirecek değişimi yaşamış ve İslami olmayan yaşayış tarzına sahip olanlarla özdeşleşmiştir.

Bu millet iflah olur mu?

Bekleyip göreceğiz.

Kanaatim şudur.

Millet bu değişim yüzünden çekecek.

Zira bu değişimin ortaya çıkardığı manzara şudur.

Emellerini düşmanla tevhid edenler bugün başarılı görünmektedirler.

Bunun sonucunda ülkemizi kuşatan Siyonist haçlı zihniyeti içteki piyonlarıyla daha faal olacağını göreceğimizi düşünüyorum.

Temennimiz, malum ifade ile titreyip kendimize dönmemizdir.

Hasılı kelam “Hayal kırıklığına uğramış kimselerin bir lideri takip etmeleri o liderin kendilerini belirli bir amaca götürmesinden ziyade o liderin kendilerini kötü benliklerinden uzağa götürmesi sebebiyledir. Nereye gittikleri böylece ikinci derecede önem taşımaktadır, çünkü o gidiş nereye olursa olsun yeterli bir tatmin sağlamaktadır. Erik Hoffer, Kesin İnançlılar, s.153, Tur Yayınları, İstanbul” psikolojisi gereğince kitle kendilerini nereye götüreceğini hesaba katmadan kendini değiştirmiş ve felakete giden yolun başlangıcına giriş yapmıştır.

Umarım ki, hakka ve hakikate dönüş erken başlar.

Selam ve Sabırla…