ZEKİ İNSAN KİMDİR?
Dünyadaki bütün kitapları okumuş olsanız bile bu kitaplarda yazılı bilgiler sizin zeki olmanıza yetmez. Zeki insan, durmadan öğrenen kimsedir. Ancak zihnin çalışma yolunu ve yordamını anladığımız zaman zekâ ortaya çıkar. Zihninizi tanımak istiyorsanız onu her hangi bir filozofun veya öğretmenin yazdıklarına, anlattıklarına göre değil, kendi gözlemlerinizle tanıyarak öğrenmelisiniz.
Sizin zihniniz bütün insanlık serüveninin bileşkesi, bir araya gelmesidir. Bir kimsenin başından geçen içinde beklenmedik, heyecanlı olguların bulunduğu olaylar anlamlıdır. Siz kendi zihninizi tanıdığınız zaman bu konularda tek bir kitap okumanıza bile gerek kalmaz. Çünkü sizin zihniniz geçmişin bütün bilgilerini içermektedir. İşte zekâ siz kendinizi anladığınız zaman ortaya çıkar. Siz kendinizi ancak dünyadaki öteki insanlarla, şeylerle ve düşüncelerle karşılaştırarak anlayabilirsiniz. Çabayla öğrenebilirsiniz ama zeki olamazsınız (Krişnamurti, s. 31).
Demek ki kendimizi anlayabilmek için diğer insanlara ihtiyacımız vardır. Her şey bize bir şey öğretir, bir kuru yaprak, uçan bir kuş, ağlayan insanlar, bir kadının gülümsemesi… Onun için bir rehbere, bir filozofa, bir guru’ya gerek yoktur. Hayatın kendisi bir öğretmendir.
İşte zeki insan hayatın kendisinden sürekli bir şeyler öğrenen kimsedir. Zeki insan, taklit etmeye, birilerine benzemeye çalışmaz. O, arayıp bulma ve keşfetme çabası içindedir. O, doğru olanın peşindedir. Onun yolu sahip olmaktan ve üstün olmaktan geçmez.
Eğitimin görevi, kişinin çocukluğundan başlayarak başka birine benzemeye çalışması yerine, onun kendisi olmasına katkı sunmaktır. Dünyada en güç şey şüphesiz insanın kendisi olması ve kendisini bulmasıdır.
“Hayat bana ne yaşatırsa yaşatsın; karşıma ne kadar kötü insan çıkarsa çıksın; ne kadar canım yanarsa yansın, şu üç şeyden asla vazgeçmeyeceğim: Kendim olmaktan, iyi olmaktan ve nefes aldığım her saniye için mutlu olmaya çalışmaktan” diyor Audrey Hepburn.
Kaynak: Krişnamurti, İç Özgürlük, Çev. İlhan Güngören, Yol Yayınları, İstanbul, 1989.
Zülfikar ÖZKAN
Not: Bu yazı Değerli Hocamız Zülfikar Özkan’ın facebook sayfasından alıntıdır. Kaynak: https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=3946472422108032&id=100002359399602 |
|