Yaşam Gemisi
Dünya hayatı tıpkı bir deniz gibidir. Yaşam da, bu denizde seyrüsefere çıkmış bir gemiye benzer.
Bu deniz çoğu kez dalgalı ve çalkantılıdır. Seyrüseferi olumsuz etkileyen çalkantılar ve dalgalanmalar kaçınılmazdır. Öyle ama öyle gemi(ler) denizde ilerlemek zorundadır.
Ancak kaptanla birlikte seyrüseferde en önemli belirleyici etken yön ve hızdır. Günümüzde hız ve yön (pusula) yerini uydu vasıtasıyla teknolojik donanımlara ve aygıtlara bırakmıştır.
Yaşam denizinde hızın ve yönün belirlenmesi içsel donanımlara yani sahip olunan ahlak ve erdeme bağlıdır. Dolayısıyla sağlıklı bir seyrüsefer için ‘‘ahlak ve erdem’’ gemisine binmek şarttır.
Başka türlü çalkantılı ve dalgalı yaşam denizine açılmak ve ilerlemek çok meşakkatlidir. Çok yorucudur, zordur.
Ahlak ve erdem gemisine binen insan, iyi bir kaptan olur. Hızını denizdeki çalkalanmalara ve dalgalanmalara göre ayarlar. Hız ayarlamasını iyi yaptığı için rotası şaşmaz.
Denizde can simidi, can güvenliğini sağlayan en önemli deniz araçları arasında yer alır. Bu nedenle her teknede, her vapurda, her gemide ve diğer deniz araçlarında bulundurulması zorunludur. Çünkü boğulma tehlikesinden kurtarıyor.
Can simidi boğulmak üzere olan kişiyi nasıl su üzerinde kalmasını sağlıyorsa, aynı şekilde yaşam denizinde dalga kıran işlevi gören hikmet, saygı, sevgi, anlayış, tevazu, nezaket, kibarlık, değer verme, şefkat, diğerkâmlık, bağışlama da insanı yaşamın hakikatinde (rotasında) tutar. Can simidi denizde can güvenliğini sağlayan en önemli yoldaştır. Bu nedenle yaşamın hangi alanında aktif hizmet (veya iş) yapılıyorsa yapılsın, esenlik limanı için hakikatin ahlaki donanımlarından beslenmek zorunludur.
Zihin ve ruh dengesi oluşmadan yaşam gemisinde bu ahlaki donanımlardan beslenmek mümkün değildir. Hakiki rotayı takip etmek zordur.
İyi niyet ve düşünce gibi iki önemli güç bir araya gelirse, yaşam gemisinde seyrüsefer ve hakiki rotanın takibi kolaylaşır.
İyi niyet, ruhsaldır. Düşünce zihinseldir.
İnsanın ruhu negatiften arınmadıkça, yaşam denizinde en güzel düşünce bile kirlenir. Art niyetin (kötünün) etkisi altına girer.
Hakiki rotayı takip etmek için sadece düşünce yetmez. Esas ve belirleyici olan iyi niyetten beslenen düşüncedir. Ve bu samimi düşünceden doğan pratiktir.
Dolayısıyla hakiki rotayı takip etmek için düşünce mutlak surette iyi niyetle birleşmelidir. Sömürüye-istismara mahal vermeden düşünce ve iyi niyet, güç birliği ve sinerji yaratmalıdır.
Evet, yaşamak için sevginin hayati tohumuna ihtiyaç var. Ancak bu tohumun meyvesi iyi niyete dayanan düşünce ve sorumluluk olursa, olabilirse, ayakta kalma, çoğalma ve dönüşüm mümkün olur.
Yusuf Beğtaş