Tunceli’de Tuncay Sonel Farkı
Bir kent düşünün çok zor, çok farklı bir yer. Bir vali düşünün insan dilini çözmüş ve her kesimi kucaklayan. Sevginin, insan olmanın, çalışkanlığın tüm kodlarını taşıyan bir yöneten, yönettiği yerde elbette fark yaratır.
Önce kısaca Tunceli’de yaptığımız bir çalışmadan söz etmek istiyorum. 4 Aralık 2019 günü, Tunceli Valiliğinin ev sahipliği ve öncülüğünde, Tunceli Gençliğinin bugünkü görünürlüğünü analiz etmek istedik. Genç Nesillerimiz Derneği ve Tunceli Valiliği olarak birlikte gerçekleştirmiş olduğumuz bu çalışmada ildeki genç nüfusun okul yıllarından çalışma hayatına kadarki süreçte aldığı yollara bakalım derken onların eğitim, sağlık, başarı, özgüven, bağımlılık, iş bulabilme, işsizlik konularındaki güncel durumlarını konuşup çözüm önerilerini not ederek kamuoyu ile paylaşmak istedik. Bu çalışmada ilin gençlik üzerinde çalışma ve sorumluluğu olan kurumların temsilcileri ile sivil toplum temsilcileri önemli bilgiler paylaştılar.
Çalıştaydan çıkan sonuçlar bize olumlu gelişmelerin birçoğunun bilhassa son iki yılda gerçekleştiğini işaret ediyordu. Son iki buçuk yılda bu ilde bir vali farkı yaşanıyordu.
Tunceli ilk kez gittiğim bir yer. Geçmiş yıllarda adı terörle çok yan yana iken son yıllarda güvenlik yönünden, terör açısından bölgede bir rahatlama olduğu görülmekte. Burada PKK dışında başka örgütlerin de varlığı söz konusu idi. DHKP-C, TİKKO, TKP, MLKP, gibi.
Bu kadar terör örgütünün bulunduğu bir bölgede, bu şehri kısacık tanımışlığımda gördüğüm şudur; bu şehirde bölücü düşünce taşınmıyor.
Tunceli’de zamanımız çok geniş değildi. O nedenle ancak akşam saatlerinde biraz şehirde dolaşma, yemek yeme için zaman bulabildik. Toplam 37 bin merkez nüfuslu, çok dağlık bir mıntıkada, bir tabağın ortası gibi konumda bir şehir. Vali Tuncay Sonel tarafından, her tarafı ışıl ışıl yollar, parklar, köprüler, aydınlatmalarla donatılmış. Munzur ve Pülümür nehirleri şehrin yakınında birleşerek büyük bir nehir halinde şehrin içinden geçiyor. Su yönünden şanslı olduğu söylenebilir. Ayrıca Keban Barajı da il sınırında bulunuyor. Bizim uzun yıllar çalıştığımız göçerlere yani yayla besicilerine burada Şavak deniyor. Meşhur Şavak tulum peyniri adını oradan alıyor olmalı. Şehrin değişik kesimlerinde kısa kısa sohbet imkânlarımız, merak ettiklerimizi sorma fırsatımız oldu. Bu şehrin geçim kaynağı nedir dediğimizde bu sorunun ilk cevabını bindiğimiz bir taksinin sürücüsünden almıştık. “Burada her ailede bir iki kişi yurt dışında çalışır ve buradaki ailesine para gönderir, yani geçim kaynağı yurt dışıdır” demişti taksici. Kısa yolumuz güzergâhında bize şehri anlatıveren taksici başka bilgiler de verdi. Burada insanlar kendini dışlanmış hissediyor, yüz yıllık hesaplaşma düşüncesi var, vs dedi. Buna benzer sözler daha sonra çalıştayda da çıktı karşımıza. Bu düşünce genele yayılmasa da Mezhep farklılığı, Tunceli halkının alevi olması, devlet tarafından, siyasi otorite tarafından dışlanma nedeni olarak görülüyor eleştirileri yapıldı. Bu eleştirilerde bugün haklı olmadıklarını söylemek istiyorum. Yazının başında da söyledim, insan dilini çözmüş bir Vali bugün kendilerine sonsuz hizmet veriyor. Halk bunun farkında. Ve Valiye olan sevgilerini de gizlemiyorlar. Ancak geçmişe takılma tutkusunu bırakmak istemeyen bir grup anlayış da var.
Orada bulunduğumuz kısacık sürede bizde bıraktığı izlenim dinamik, eğitimli, son derece çağdaş, geleceğe umutla bakan bir kent olduğu yönünde idi Tunceli. Akşam bir kafede oturuyoruz, gayet rahat, mahalle baskısı hissetmeyen modern giyimli bayanlar, çiftler geliyor ya da oradaydılar. Bir şehrin özgürlüğü yönünden, gerek baskıcı kültüre karşı gerekse güvenlik açısından bu görüntüler önemli idi.
Biraz coğrafik konumuyla biraz da yansıttığı düşünce yapısıyla anlatmaya çalıştığım Tunceli için, orada tanıdığım bir dost şunları söylüyor:
“Bu şehirde 45 yaş üstü genellikle CHP’li ve devletçi, 45 yaş altındakilerde HDP, CHP, Ak Parti görüşü var. Sosyalist gibi görünen ancak kapitalizmi yaşayan bir şehir burası. Mezhep ayrılığı veya 1938 travmasına takılı olan düşünce gittikçe eriyor. Vali beyin halkta karşılığı çok yüksek. Vali bey şu anda Tunceli’ye para akıtıyor ve ayrım yok diyor. Bu şehirde her evde yurt dışında yaşayan, para gönderen bir yapı var, gençliğin hepsi yurt dışına gitmeyi hedefliyor. Bölücü düşünce gittikçe eriyor”.
Gene konuşmalardan, sunumlardan anladığımız kadarıyla, yurt dışına gidenler bilhassa Kanada’yı tercih ediyor ve Kanada bu insanları alıyormuş.
Gerek çalıştay esnasında gerekse dışarıda edindiğimiz izlenimler Tunceli’nin son iki yıldır her alanda değiştiği, olumlu yönde ilerlemeye başladığı yönünde idi. Bunun tartışmasız tek nedeni ilde görev yapan Vali Tuncay Sonel olmalı. Tam iki buçuk yıl önce (haziran 2017) kente Vali olarak atanan Sayın Sonel, gittiği her yerde fark yaratan, bürokrasi tarihimizde örnek olabilecek bir bürokrattır. Görev yaptığı yerlerde eğitim, istihdam, işsizlikle mücadele, yatırım gibi konularda önemli çalışmaları vardır. Yaptığı güzel çalışmalar, her kesimi kucaklaması, ayrımcı hiçbir davranışa girmemesi halkın güven ve sevgisini almasına yetmektedir. Övgüye ihtiyacı olmasa da onu anlatmaya hiçbir övgü sözü yetmez. Görünen köy kılavuz istemez. Çok isabetli bir yere vali olarak gönderildi. Tunceli’deki devlet imajını olumlu yönde değiştirdi. Bunun sürdürülebilir olması önemlidir. Devlet bu ince detaya önem vermelidir.
Tuncay Sonel, gerek kendi paylaşımlarında gerekse sohbet esnasında hep Tunceli huzur şehri, Tunceli turizm merkezi oldu sözleriyle dikkat çekmektedir. Ve bunu şu şekilde açıklamaktadır: “Cumhurbaşkanımızın ve İçişleri Bakanımızın destekleri, kahraman güvenlik güçlerimizin teröristle mücadelede başarılı çalışmaları sonucunda, birkaç yıl öncesine kadar terör ile anılan Tunceli artık huzur şehri oldu.”
Sayın Vali Tunceli’ye gidince kendine bir slogan edindi. “TanımaklaBaşlarHerŞey” dedi.
Tunceli’de dünya rafting yarışmalarını düzenleyerek ilde turizm canlanmasına öncülük eden, açtırdığı tekstil fabrikalarıyla işsizliği önemli oranda eriten, şehrin çehresini güzelleştirerek değiştiren, güvenliğin sağlanmasında önemli çaba sarf eden, tüm insanlara önce insan olduğunu gösteren Tuncay SONEL’i tebrik ediyor, kendisini daha büyük başarılarda görmek ve bir gün zaman elverirse tüm başarılarının kitabını yazabilmek temennisiyle teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum.
9 Aralık 2019 /duygusucuka