Sayın Başkan: Eğitimle İlgili Zihniyet Değişmedikçe Sonuç Alınamaz

Abone Ol

Sayın Başkan: Eğitimle İlgili Zihniyet Değişmedikçe Sonuç Alınamaz

Veysi ERKEN

Nitekim kendi içinizden size âyetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arındıran, size Kitab'ı ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi size öğreten bir Resûl gönderdik. Bakara 151

Sayın Başkan

Yeni bir eğitim-öğretim yılının başlaması nedeniyle bir mesaj yayınladınız.

Mesajınız güzel temennilerle dolu.

Ancak bilmelisiniz ki, maarif ile ilgili zihniyet değişmedikçe sonuç alınamaz. Bugünkü maarifle ilgili düşünme zeminimizi batı zihniyeti oluşturmaktadır. Batı zihniyeti yasağa, sınıflaştırmaya, çatışmayı arttırmaya ve toplumu alt kimliklere ayırmaya dayanmaktadır.

Bu zihniyet devam ettikçe “eğitim sistemi” denilen alanda sorunlar bitmez. Malumunuz üzere Türkiye’de “eğitim sistemi” ile ilgili düzenlemeler “devlet”in tekelindedir.

Tekelcilik mantığı devam ettiğine göre “devlet”in görevi “birey”e “bilgi edinme ve beceri kazanma” imkan ve fırsatı ile ahlaki niteliği kazanabilecek ortamı sağlamadır.

Bunun için yapılacak ilk iş LGS ve YKS gibi kademeler arasındaki geçiş sınavlarının kaldırılması ve öğretim kurumlarında “kapasite” ve “kalite”nin sağlanmasıdır.

Sayın Başkan

“Hududullah” çerçevesinde “özgürlük” esas alınmadıkça “eğitim”de istenilen başarı elde edilemez. 16 yıllık iktidar döneminizde bu görülmüştür.

Sayın Başkan

Birey dilediği zamanda, alanda ve mekanda “bilgi edinme ve beceri kazanma” hakkını kullanabilmelidir.

İmam Hatip mezunu olarak önünüze konulan engelleri bilensiniz. Bize ve inancımıza göre bireyin önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır.

Birey dilediği bölüm/bölümlere, dilediği zamanda ve dilediği kadar devam etme hakkını kullanabilmelidir.

Teknolojik dönüşüm ve gelişimin ulaştığı günümüzde Türkiye’nin buna imkan ve kapasitesi vardır.

Yeter ki, MEB ve YÖK gibi kurumlar engel olmasın.

Peki, bu gerçekleşir mi?

Zannetmiyorum.

Zira kurulu düzenin işleticileri bunun değişmesini istememektedirler. Bunun için bireylerin eğitim sistemi ile ilgili “kapasite” ve kalite” oluşturacaklarına bireyin zihnini köleleştirici LGS ve YKS gibi bariyerleri yükseltmeyi tercih etmektedirler.

Sizden beklentimiz göreviniz icabı yetkinizi kullanarak engelleri kaldırmanızdır.

Ve temennimiz Gatto’nun ifadesiyle “Bir Kitle İmha Silahı Zorunlu Eğitim”e dönüşen eğitim alanı ile düzenlemeler yapılarak “aptallaştıran eğitim” mantığının ve zihniyetinin son bulmasıdır.

Arzu edilmesi halinde bu konuda bilgi verilebilir.

Son söz. İnancımıza göre bilen bilmeyenden üstündür ve inancımızın mensupları “Rabbim ilmimi arttır” diye dua ederler.

Yöneticilerin görevi kişiye dilediği alanda bilgi edinme ve beceri kazanma imkanı sunmalıdır ki, “Rabbim ilmimi arttır” duası fiiliyata dönüşsün.

Konunun anlaşılması babında Sayın Başkanın yeni eğitim yılı münasebetiyle yayınladığı mesajı ilave ediyorum.

“Ekonomisi güçlü, toplum yapısı sağlam, dünyaya öncülük eden ülkelerin vasıflarının başında kaliteli, insanı merkeze alan bir eğitim-öğretim sistemine sahip olmaları gelir.
Zengin bir medeniyet birikimini temsil eden, genç ve dinamik nüfusa sahip, geleceğe dair iddiaları olan ülkemizin hedeflerine ulaşması da, nesillerini kaliteli bir eğitim-öğretim sistemiyle buluşturmasına bağlıdır.
Türkiye'nin hayallerini hedeflere, hedeflerini gerçeğe dönüştürme mücadelemizde en büyük güç kaynağımız, nitelikli, özgüveni yüksek, milli ve manevi değerlerimizi özümsemiş nesillerimizdir.
Bu anlayışla son 16 yıldır eğitim-öğretimi önceliklerimizin en başına çıkartarak, istikbalimizin teminatı olan çocuklarımız için imkanlarımızı seferber ettik.
288 bin yeni derslik inşa ederek, 605 bin yeni öğretmen atayarak, sınıflarımızdaki öğrenci ortalamasını 30'un altına çekerek, ders kitaplarını ücretsiz dağıtarak, eğitim-öğretimde ülkemize çağ atlattık.
Eğitimde fırsat eşitliğini ve adaleti sağlamak gayesiyle, maddi durumu yerinde olmayan öğrencilerimize, ilköğretimden üniversiteye her seviyede çok önemli destekler verdik.
Yeni eğitim-öğretim yılında da, günün ihtiyaçlarını, gelişen teknolojileri ve milletimizin beklentilerini göz önünde bulundurarak, bu alandaki reformlarımızı aralıksız sürdüreceğiz.
Bununla birlikte, eğitim-öğretimde kalitenin sadece teknolojik imkânlar, modern binalar ve mevcudu az sınıflarla sağlanamayacağının da farkındayız.
Kaliteli eğitim-öğretim, bütün bunlara erişimle birlikte, öğrencilerin zihni gelişimlerini kolaylaştırmaktan, onlara vizyon kazandırmaktan, manevi yönlerini güçlendirmekten geçiyor.
Çocuklarımızı, günümüzün bilgi yoğun ve rekabetçi dünyasına en iyi şekilde hazırlamamız gerekiyor.
Uzun soluklu bir çalışmayı gerektiren bu hedeflere ulaşmak için, devletin gayretleri yanında, milletimizin tamamının el ele vermesi, aynı hedefe yönelmesi, güç birliği yapması şarttır.
Bilhassa ailenin içinde aktif şekilde yer almadığı bir eğitim-öğretim sisteminin başarı şansı yoktur.
Her biri ciğer paremiz olan evlatlarımızın eğitim-öğretimini emanet ettiğimiz öğretmenlerimize, okul idarecilerimize ve eğitim camiamızın tüm mensuplarına bu konuda çok önemli sorumluluklar düşüyor.
Türkiye'nin yeni bir yönetim sistemiyle birlikte, her alanda yeni bir döneme girdiği günlerden geçiyoruz.
Bu dönemde, sabır, emek, samimiyet ve fedakârlık isteyen uzun bir süreç olan eğitim-öğretim konusunda da, tarihi nitelikte değişimlere hazırlanıyoruz.
Hep birlikte daha çok çalışarak, evlatlarımızı en güzel şekilde yetiştirmek için gereken reformları milletimizle birlikte gerçekleştireceğimize inanıyorum.
Bu düşüncelerle 2018-2019 eğitim-öğretim yılında, öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz başta olmak tüm eğitim camiamıza Rabbim'den başarılar diliyorum."

Selam ve Sabırla…