Ne Ekersen Onu Biçersin!...
Zihinde başlar herşey..İnsan, hayatına yön veren iyiyinin de, kötünün de tohumunu zihnine eker, bu tohum filizlenir ve, ya Çerimoya meyvesine, ya da Sarı Yıldız Meyvesine dönüşür...
Kendi Cennetini de, Cehennemini de kişinin kendisi yaratır...
Türlü türlü düşünceler, tohum olarak yerleşir zihnine..
Sonra, filizlenip, meyve verir.. Sözlere, tavır ve davranışlara dönüşür...Nihai olarak kendine, insanlara ve yaşama bakış şekillenince, bir karakter olarak ya ışıldar, ya da sönümlenir..
Ya sükunete ve dinginliğe evrilip bilgeliğe dönüşür, ya da kargaşa ve kaygı olarak zehirli bir sarmaşığa...
İnsanın bütün yaşantısını etkileyen bu süreç, insanın bizzat zihninde başlar...
Düşüncelerin niteliği bu yüzden önemlidir, bu nedenle hayatidir...Salt düşünce olarak kalmaz çünkü veya sönümlenmez...
Tohum olarak yerleşti mi bir kere zihne, ok yaydan fırlamıştır artık...Güzel bir yaşamın temeli atılmışsa ne âlâ...
Zihinsel, ruhsal ve bedensel bir huzur ve mutluluk deryasına dönüşür hayat..
Meyvesi, huzurdur, mutluluktur, sağlıktır, başarıdır..
Bilgeliktir...
Ne yazık ki, herzaman iyi değildir, tohum olarak zihne ekilen düşünceler...Toksik düşünceler saldırır bazen, ya da baskın gelir ve bir türlü altedilemez..
İşte bu tohumlar insanın zihninde oluşup filizlenince, zehirli bir Sarı Yıldız Meyvesine dönüşür..
Ne kişinin kendisine, ne de etrafına huzur ve barış getirir....
Bu kötü tohumların meyvesi, acıdır, zehirlidir, ihtirastır, kindir, nefrettir, öfkedir, hastalıktır ve dört bir yana dolanan zehirli bir sarmaşıktır..
Bunun sebebi de, kaderin ötesinde kişinin bizzat kendi olumsuz düşünce sistematiğinden başka birşey değildir..
Müsebbibi, kader değil, başkaları hiç değildir...
Kişinin kendi kurguları, negatif bakış açısı ve kendine dönmeyi reddeden, suçlayıcı yaşam tarzıdır asıl sorumlu...
Bu yüzden kim, ne düşünüyorsa aslında odur...
Ne ekiyorsa biçtiği de odur..
Kısacası;
Sarı Yıldız Meyvesinin tohumundan Çerimoya meyvesi elde edemezsiniz!...
Ahmet Timur