İsrail Devletinin kuruluş şifreleri, kuruluş temellerinde işgalin, gaspın, pervasız katliamların olması tarihinin hiçbir evresinde güven ve huzur getirmemiştir, getirmeyecektir..
Bu şekilde, kurulan ve bir türlü durmayan, durulmayan bir yapı korku ile yaşamaya mahkumdur... Zira, bir bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinden çıkıp gelmemiştir...
Kendilerinin temellendirdiği 'vadedilmiş topraklar' ve bunun üzerinde inşa edilen siyonizm ve üstün ırk inanışıyla Filistin topraklarını hedef seçmiş ve zulümle Filistinlileri yerlerinden ederek, gasp ederek, katlederek milyonlarca sürgün yaratmış ve yıllar itibariyle Filistin halkını ufak bir alana hapsetmiştir...
Yetmemiş, yavuz hırsız misali mağduru oynamıştır ve bu rolü devam etmektedir..
Güçlü lobileri vasıtasıyla dünyanın egemen emperyal güçlerini arkasına alarak ve Arap ülkelerinin pasif duruşundan cesaret alarak daha da pervasızca katletmeye devam etmiştir, etmektedir..
Soykırıma dönen bu gözü dönmüşlük,savaş ahlâkını hiçe sayan bu fütursuz saldırılar, hastane,okul sivil olan heryeri de kapsar şekilde bebek, çocuk, kadın, yaşlı, hasta ayrımı yapmadan devam etmektedir...
Bütün Dünya bu katliamı izlemekte ve harekete geçmek yanadursun ateşe körükle gitmekten ve zalime arka çıkmaktan geri durmamaktadır...
Ve İsrail Devleti aslında kendi izolasyonunu ve yalnızlığını derinleştirmekte, korku içinde yaşamaya mahkum etmektedir kendini...
Gazze'yi Dünyanın en büyük açık hava hapishanesine çevirirken, kendi halkını ve varlığını müebbet bir korku ve yalnızlığın içine sürüklemektedir!...