Midyat Sevdalısı Fehmi Bargello'ya Taziye Ziyareti

Abone Ol

Midyat Sevdalısı Fehmi Bargello’ya Taziye Ziyareti

Tarihin her döneminde kültür, sanat, fikir, gönül adamı hayata hep zenginlik katmıştır. Hayat için bereket olmuştur. Bilinmelidir ki, kültür ve fikir adamı, yaşadığı dönemin çok çok ötesindedir. Yürüyüşü su gibi muhakkak yolunu bulur ve çağlara akar. Hayata kattıklarıyla, çığır açar. Her daim saygı ve minnetle anılır.

Bana göre, karakteristik özellikleriyle topluma mal olmuş şahsiyetler, yaşadıkları şehrin sırlarına erişmiş müstesna insanlardır. Bu şahsiyetler, genellikle sevdikleri şehrin ruh derinliğine sahip olur. Şehrin sosyo-kültürel hayatına yeni ışıltılar katmak ve izler bırakmak, onların en büyük heyecanıdır. Tanıdığım kadarıyla, Rabuli (üstat) Fehmi Bargello, Midyat için böyle bir şahsiyettir. Midyat’ın tarihsel ve kültürel kapılarından geçmiş bir kültür erbabıdır.

1918 Midyat doğumlu olan Fehmi Bargello’nun annesi Muksiye Meryem geçen hafta İsveç’te ebediyete intikal etti. Midyat Mor Hobel ve Mor Abrohom Manastırında toprağa verildi. Doğduğu ve çocukken oynaştığı toprağın yüreğine gömüldü. O artık adı geçen manastırın mezarlığında aile büyüklerine komşudur. Yan yana yatıyor. Ruhun şad olsun.

Taziye dileklerimi sunmak amacıyla Rabuli Fehmi Bargello’yu bugün -(21 Nisan 2021 tarihinde)- tekrar ziyaret ettim. Kadim şehir Midyat’ın siluetini seyre dalarken, beraber çok hoş vakit geçirdik. Samimi farkındalıktan gelen bir ruh hissiyatı içinde çok gerilere gittik. Anıları tazeledik, canlandırdık. Hasbihal ettik. Geçmişi ve Midyat’taki anıları yâd ederken hemhal olduk.

Bu vesileyle, Midyat Süryani Kiliseleri Yönetim Kurulu İkinci Başkanı Yusuf Türker'in rehberliğinde manastırda yeni açılan kütüphaneyi gezme/görme/inceleme şansını yakaladım. Süryani kültürünün bir neferi olarak mutlu oldum. Kitapları seven biri olarak çok sevindim. Değerli kirvemiz Yusuf Türker’in şahsında bu hoş ve dingin ortamın oluşturulmasında emeği ve katkısı dokunan herkesi yürekten kutluyorum. İnanıyorum ki, kültürel açıdan hayata düşünsel katkı sunmak, pozitif değer katmak, sorumlu düşünen insanın varoluş sebebidir. İnsanın mutluluğu ve değeri, tükettikleriyle değil, ürettikleriyle doğru orantılıdır.

Ayrıca nefsaniyetin ve maddiyatın dağı ne kadar yüksek olursa olsun, insaniyetin, kitabın ve kültürün yolu onun üzerinden geçer. Ve içsel dönüşüme ve gelişime zemin hazırlar.

Öte yandan yaşamın bir gerçeği olan ölüm gösteriyor ki, dünyada servetten, makamdan, bilimden, güçten yana tam sahiplenme yoktur. Bizim olduğunu düşündüğümüz şeylerin hiçbiri aslında bizim değil. Dünyasal koşullar ve ölçütler içinde her şey, bize geçici bir süre kullanmak için -Rab tarafından- verilmiş emanetlerdir. Bunları iyi kullanmakla yükümlüyüz.

Önemli ve doğru olanın, hayatın zorluk ve örselenmeleri içinde müşfik olmanın ruhunu kaybetmemek, şefkati çoğaltmak, insanın insana şefkat ve anlayışla bakabilmesidir. İnsan onurunu yücelterek… ve de kutsayarak...!

Antik çağın filozoflarından biri olan Plotinos (M.S. 2025-270) tarihin derinliklerinden biz insanlara şöyle sesleniyor: "... Sök at fazlalıkları ve düzleştir eğrilikleri, arındırmaya çalış̧ karanlık olanları ve aydınlık yap onları, kendi heykelini işlemeyi hiç̧ bırakma."

20. yüzyılın önemli yazarlarından/düşünürlerinden ve Latin Amerika'da GABO ismiyle ünlenen Gabriel Garcia Marquez (1927-2014) şöyle devam etmektedir: ''Hayat, insanın yaşadıkları değildir; aslolan hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladığıdır. Anlatmak için yaşadıklarını nasıl hatırlıyorsan, gerçek hayatın o hatırladıklarındır...''

Saygılarımla

Yusuf Beğtaş