Gazze’de Zulüm, Dünyada Sessizlik

İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana katliam, açlık, yıkım ve zorla yerinden etme gibi soykırım suçlarını işlemeyi sürdürüyor.

Abone Ol

Gazze’de olup bitenleri artık “savaş” ya da “çatışma” diye adlandırmak, hakikati örtbas etmektir. Orada yaşanan şey; örgütlü, planlı ve sistematik bir zulümdür.

ABD’nin desteğiyle İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana katliam, açlık, yıkım ve zorla yerinden etme gibi soykırım suçlarını işlemeyi sürdürüyor. Uluslararası Adalet Divanı’nın tüm çağrı ve emirleri görmezden geliniyor.

Rakamlar vahşetin boyutunu gözler önüne seriyor: Bugüne kadar çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 62 bin 819 kişi yaşamını yitirdi, 158 bin 629 kişi yaralandı. 9 binden fazla insan kayıp, yüz binlerce kişi zorla yerinden edildi. Açlığın silah olarak kullanıldığı Gazze’de, kıtlık nedeniyle 117’si çocuk olmak üzere 304 Filistinli hayatını kaybetti. Ve yalnızca hakikati yazmak istedikleri için 246 gazeteci katledildi.

Gazeteciler susturuluyor, sağlık çalışanları hedef alınıyor, çocuklar ve kadınlar bombaların gölgesinde yaşamdan koparılıyor. Bu manzarayı görüp hâlâ sessiz kalmak, en az işlenen suç kadar ağır bir vebaldir. Çünkü zulme karşı susan, zulmün ortağıdır.

Ama tarihin bize öğrettiği bir gerçek var: Hiçbir zulüm sonsuza kadar sürmez. Bugün kendini güçlü görenler, yarın insanlığın vicdanı ve uluslararası mahkemeler önünde hesap vermekten kaçamayacak.

Gazze’de dökülen her gözyaşı, gelecekte adaletin temeli olacak. Ve o gün geldiğinde, bugün susanların yüzüne tutulacak en büyük ayna, işte bu çığlıklar olacaktır.