'Başkalarının Acısını Duyabildiğimiz Kadar İnsanız '...
"Acı duyabiliyorsan, canlısın.Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın".
Lev Tolstoy
İnsan olmanın değeri ve anlamı, diğer insanların dertleriyle dertlenmek, acılarını paylaşmaktan geçer..Ve dahi tüm canlılar için acı duyabilmekten geçer...
Ateş sadece düştüğü yeri yakıyorsa eğer insanlığın sorgulanması icab eder..
Zira, insanın ızdırap içinde kıvrandığı bir yerde rahat uyuyamaz insan, vicdan ve merhamet duyguları uyutmaz...
Deprem felaketinin üzerinden bir yılı aşkın süre geçti ve hâlâ yaralı yürekler, acılar hâlâ taptaze...
El çekilmemeli, yürek atmaya devam etmeli...
Herkes kendi olanakları ölçüsünde, maddi, manevi yanlarında olmalı..Dua etmeli, yüreğinde o acıyı, çaresizliği hissetmeli..
Dünyanın neresinde olursa olsun, savaş, açlık, salgın v.b durumlardan muzdarip insanların bir sekilde yanında olmalı ve unutmamalıyız ki bugün herhangi bir insanın yaşadığının yarın bizim de başımıza gelmeyeceğinin hiç bir teminatı yoktur...
O acı ki paylaşıldıkça hafifler ancak..
İnsanlık oturduğu yerden ahkam keserek kurtarılmaz..
Yara sağalmaz...
Hele yaşanan acılar üzerinden kavgalara, çıkar catışmalarına girmek hepten arızalı bir insanlık belirtisidir..
İnsanların acılarından ve yaralarından nemalanmaya çalışmak büsbütün bir ahlâksızlık örneğidir..
Bugün sadece sevdiklerimiz, komşularımız, hemşehrilerimiz, arkadaşlarımız değil tanıdığımız, tanımadığımız her bir insan ve hatta canlı için dertleniyor ve yaralarını hissedebiliyor, el uzatabiliyorsak insanız..
Ve o kadar da güçlüyüz...
Acıları ve yaraları sarmanın en az hasarla atlatmanın yolu budur..
İnsanlığın gereği ve mânası budur...
Erdemli olmak, bilgece davranmak budur...
Huzurun ve dinginliğin anahtarı burdadır...
Bananecilğin, bencilliğin, nankörlüğün, vefasızlığın çok yer aldığı günümüz Dünyasında, insani ve ahlaki olan budur...
Unutmayalım ki, ateşin düştüğü yerin yangınını yürekte hissetmek, ateşin harını azaltır, yarayı daha hızlı sağaltır...
Ahmet Timur